17 Kasım 2010

the ANSWERİN beşiktaş günleri....

">

">

Fenerli gazetecinin the answer sölzeri ve ilk antremanından kısa kısa...iyi seyirler....

The ANSWER

Öncelikle şurayı okuyarak başlayalım the answerin hayatına... Sonra devam edelim ne kadar fanatik olsakta bu olay çok başka birşey şöyle ki trivela ile özdeşleşmiş quaresma beşiktaş'ta tanrının topuğu beşiktaş'ta iken olayı kavrayamanlara en güzel cevaptır bu herhalde şuan da yaşayan nba tarihinin gelmiş geçmiş en çok basket atan 3. elemanı faal olarak basket oynayanı BEŞİKTAŞ'TA..


Bu carlos, hagi vs... transferi ile falan boy ölçülecek boyutta bir transfer değildir bunu iyi kavranmak gerekir bu türkiye ye gelmiş geçmiş en büyük transferdir bunu iyi anlamak ve anlatmak gerekir.


Dün akşam the answer ilk maçına çıktı akatlarda bayram olmasının etkisi ile salon yine de full çekti hep öndeydik ama bazen şans denilen veya tecrübe denilen şey yanınızda değilse maçı son dakikalarda verebiliyorsunuz dün akşam olduğu gibi. Maçla devam edelim the answer bir ara öyle gaza gelmişti ki o dakikalarda topu atmamak için beşiktaşlı basketçiler adeta bir biri ile yarıştılar neyse sağlık olsun demeden şöyle bir durum var hakemler alışık değil galiba dün akşam the answer bir pozisyonda topu öyle çaldı ki ders niteliğinde murat murathanoğlu tereyağdan kıl çeker gibi benzetmesi yaptı ki bence tereyağdan bile bu kadar kibarca kıl çekilmez ama hakemler faul çaldı şaşırdım son saniye 3 lüğü girmedi belki ama the answer yürüyerek 15 sayı ile tamamladı maçı bu arada o sıcak dakikalarda topu alsaydı çok rahat 25 sayı atar bizde rahat rahat maçı kazanırdık ilk maçında kondisyonsuz idmansız bu kadar fark yarattı ama yinede bazıları gördük falan yorumları yapıyorlar bunlara diyecek bişey bulamıyorum sadece laf atarken insan bir kariyerine bakar sonra laf atar ilerleyen haftalarda bol bol 30 larda göreceğimize inancım tam the answeri attığı her baskette o renklilere gelsin der fotolarla konuyu kapatırım ayrıca kariyer demişken ilk satırdaki linkten okuyabilirsiniz...





buda imza gecesinin yayını ntspor dan...


4 Ekim 2010

Erkek Adam!!!!!!


Başlık içimden geldi. Asıl mesele renkli renksiz takım muhabbeti falan da değil asıl konu BEŞİKTAŞ'ımız kaybedince girdiğimiz psikolojik surum....


Dün gece trabzon avni aker stadyumunda sadece üç puan kaybetmedik şu renklilerin ağzına pabuç bıraktık bu bir BEŞİKTAŞ'lıya daha çok koyuyor. (ya da ben ve çevremdekiler için öyle) BEŞİKTAŞ kaybedince işe gitmesek sokağa çıkmasak hatta kafamızı kuma gömsekte bir daha ki maça kadar çıkarmasak diyoruz bunu hiç bir zaman anlamaz renkli taraftar ve yandaşları. Onlar yunan takımına yenildiklerinde bizi yunan yaparlar onlar 90+6 da gol atıp santrasında gol yeseler avrupadan elenseler biz avrupa fatihiyiz derler ne fatih ama yıllar geçse de o apolet hep üzerlerin de... Biz kendimize bakıyoruz an itibari ile avrupanın 26. kulübü BEŞİKTAŞ inanmayan varsa GOOGLE de taratsın...


Olaya devam edelim biz pazartesi sabahı işe gitmezsek takım kaybetmiş akşama kadar bu renklilere biz pazartesi sabahı sevinmek için sevmiyoruz dedikçe onlar o zaman neden diye sorduklarında yukarıda ki gibi KARŞILIKSIZ BİR AŞK YAŞIYORUZ desekte inandıramadık inanmalarından da vazgeçtik artık..


Tabi maç kaybedince geceden saranlar da var ne oldu gutinize ne oldu q7 ye kamyon mu çarptı tarzında konuşmalar falan ey renkli arkadaşım sen şu soruma cevap ver bende söyleyeyim belki de aslında cevabım senin cevabının içerisinde gizli EDİRNE NİN neresinde maç yaptın salı-perşembe arası ya da yeni açıklanan avrupa listesinde nerdesin?


Çok yüklendik bu renklilere galiba bu arada maçla ilgili yorumum her yerde hatalar vardı kazanabilirdikte berabere bitebilirdi de ama kaybettik kaybedilen sadece 3 puan ama o yerden yere vurulan o hocasına laf söylenen takımlar gibi 2 kulvarda değil tam 3 kulvardayız ve milli takım da 7 BEŞİKTAŞ lı başka ne olsun...


Son sözüm çekemeyen anten taksın.. Bu sene biz ne dersek öyle olacak....

6 Eylül 2010

O Kadın

Evet filmin adı bu kadar kısa belki ama anlatılanlar ve sezen aksu parçalara ile yapılan hikaye anlatımına diyecek kelime bulamıyorum mükemmelin ötesi desem abartmam herhalde...


Bir hikaye düşünün ki sizin hikayeniz ve bu hikayede konuşma yok zaten o dev kadronun konuşmasına gerekte yok usta sanatçı erol günaydın konuşuyor hikaye tadında anlatırken sezen aksu parçaları ile hikaye beynimize adeta işleniyor. Filmi izlemek için geç kalmadınız hala fırsatınız varken bence izleyin..






buda cd hali


4 Eylül 2010

Larissa Riquelme....

İşte beşiktaştaki formundan sonra milli takımdaki QUARESMA..

type="application/x-shockwave-flash" wmode="transparent" allowscriptaccess="always" allowfullscreen="true" width="400" height="334">
Q7 Milli takımda şov yaptı! | video.mynet.com


renkliler iyi izleyin.

2 Eylül 2010

Prekazi ateş püskürdü!




Prekazi içini Ligtv'ye döktü, Adnan Polat ve Adnan Sezgiz'e ateş püskürdü! 

Branislav Jovanovic olayının perde arkasını anlatan Cevad Prekazi, sert açıklamalar yaptı. Polat ve Sezgin tarafından İstanbul'a davet edildiklerini ama paçavra gibi bir kenara atıldıklarını söyleyen Prekazi, "Futbolcuyu alırlar, almazlar, önemli değil. Ama bana yapılanlar rezil davranışlar!" dedi.

Ligtv sitesi Genel Yayın Yönetmeni Cem Kurel'e konuşan Galatasaray'ın unutulmaz ismi Prekazi, Belgrad maçından bu yana yaşananları birer birer anlattı. İşte Prekazi'nin açıklamaları:

RIJKAARD JOVANOVİC'İ BEĞENDİ
OFK maçı sırası ve sonrasında Partizan'ın aslında en iyi futbolcusunun Branislav Jovanovic olduğunu söyledim. Ardından Adnan Polat beni aradı. Ben de kendisine Jovanovic'i anlattım. O da beni İstanbul'a çağırdı, futbolcunun CD'lerini istedi. İstanbul'a geldim, Polat Otel'de misafiriydim, Başkan'ı aradım, telefonunu açmadı. Ardından CD'leri Rijkaard'a yolladım. Ve Jovanovic'in futboluyla adeta Rijkaard'ın kopyası olduğunu, Frank'ın CD'leri izlediğinde kendi futbolculuğunu göreceğini belirttim.

BİZİ İSTANBUL'A ADNAN POLAT ÇAĞIRDI
Rijkaard CD'leri izlemiş ve Jovanovic'i beğenmiş. Bunu Adnan Polat söyledi. Bana futbolcunun fiyatını sordu. Ben de kendisine "Ben menajer değilim, para konuşmam ama sizin için öğrenirim" diye yanıt verdim. Sonra öğrenip aradım Başkan'ı, bonservisinin 1 milyon Euro olduğunu, Jovanovic'in de 50 bin Euro aylık istediğini söyledim. Başkan da "tamam" dedi ve Eskişehirspor maçından sonra yine aradı. Ve bizi İstanbul'a çağırdı.

BU İŞİ ADNAN SEZGİN BOZDU
Bu ana kadarki süreçte Adnan Sezgin hiç yoktu. Onunla hiç konuşmamıştım, hep Başkan ile görüşüyordum.

Zaten işi de Adnan Sezgin bozdu. Eskişehir maçının ertesi günü yani pazartesi sabahı Adnan Sezgin beni aradı. Ve parayı nereye yatıracakları gibi sorular sordu. Ben de ona "Ben menajer değilim, para işlerini bilmem. Gelince menajerlere sorarsın" diye yanıt verdim. Bana telefonda "Bugün İstanbul'a geleceksiniz" dedi. Ama 10 dakika sonra Adnan Sezgin bir daha aradı ve bu kez "Gelmeyin, ben sizi akşam ararım" dedi.

Futbolcu kulübünden bonservisini almıştı ve Adnan Sezgin bize gelmememizi söylüyordu. Ben de Yurdaşen Karahasan'ı aradım. Olayı anlattım, çok kızdı. Telefonu kapattık, 10 dakika sonra Adnan Sezgin yine aradı ve "İstanbul'a geliyorsunuz" dedi.

BENİM BİR ADIM VAR, MENAJERLİK YAPMAM!
İstanbul'a geldik ve görüşmeler başladı. Başkan'a "Ben para konularını konuşmam. 22 sene futbol oynadım, benim bir adım var. Ben menajerlik yapmam. 2 menajeri var, onlarla konuşun" dedim. Bunlar konuştular. Ardından Adnan Polat "Siz otele dönün ben sizi arayacağım" dedi.

BİZİ PAÇAVRA GİBİ ATTILAR
Sonra otele gittik. Ama ne arayan var ne soran. Kendimi çok kötü hissettim. Tamam, futbolcuyu beğenmezsin ya da anlaşamazsın. Herhalde daha büyük transfer bitirdiler. Buna kızmıyorum. Ama insan açar birşey söyler. Bizi paçavra gibi attılar, ortada bıraktılar. Ben sözümü tuttum ama Adnan Polat tutmadı. Beni İstanbul'a çağıran Başkan, sonrasında da aramalıydı.

REZİL BİR DAVRANIŞ!
Tek telimeyle rezil bir davranış!!! Bunlar beni artık ararsa tek laf konuşmam! Beni kullandılar! Cevad Prekazi'nin ismi belli, kimseyi kırmamış. Benim tertemiz bir kalbim var, leke getirmem. Ama onlar beni paçavra gibi kullanıp attı. Davranış rezil! Davranış rezil! Galatasaray'a hiç yakışmıyor! Sonra aradı Adnan Sezgin, kendini temizlemek için. Ama bu işi Adnan Sezgin bozdu.

POLAT ÖZÜR DİLEMELİ
Ben Galatasaray taraftarıyım, Galatasaray'a da Türk halkına da kırgın olamam. Hayatımın en güzel günleriydi Türkiye'de yaşadığım dönemler. Ama Adnan Polat beni arayıp özür dilemeli!

( Alıntıdır. yorumum kısa ve öz iki adnan galatasaraya fazla.)

Fatih Tekke...

Bana sorarsanız son 10 yılın bu coğrafyada ki en temiz golcüsü.
Diğerleri gol atarken “Burnunu mu karıştırıyor” demeyin.
Girdiği pozisyondan ne kadar gol çıkarttığına bakın.
Futbol tabiri ile yakaladı mı affetmez.
Siz yaşını,klasını tartışıp durun.
Bana kalırsa Beşiktaş formasını daha ilk giyişinde hakkını verdi armanın.
Nasıl mı ?
Ben Trabzonlu Fatihim”diyerek.
Oysa çoğunuz kıvırmasını beklediniz değil mi?
Siz onu kesin manşette yaparsınız şimdi.
Çünkü alıştınız ordan oraya geçip kıvıran dansözlere.
Halbuki ne demeliydi Tekke ?
Ben eskiden Beşiktaşlıydım.
Trabzon Sürmene de değil, Beşiktaş Abbasağa’da doğdum.
Babamın büyük büyük ve daha büyük babası Dolmabahçe Sarayında imiş.
Stadı’da İsmet Paşa’ya o yaptırmış.
Bak bunlarda küçüklük resimlerim.
Aslında siyah beyazdı da. Anam o zamanlar renklilerle yıkamış Bordo-Mavi olmuş.
Çocukken arkadaşlarım “Taka’ya binerken ben Arabaya binerdim.”
O yüzden bana Arabacı Fatih derler.
Hatta mahalle maçlarında herkes “Dobi Hasan”olurken, ben "Şekerbegovic olurdum.
Valla bak Yeminlen.Yalancı isem Şenol Güneş olayım.
Ya.İşte ben böyle Beşiktaşlıyım.
Nasıl iyi mi?
Şimdi sindi mi içinize Fatih Tekke ?
Yemezler.
Hele Beşiktaş’ta hiç yemezler.
Hiç uğraşmayın sizde yiyemeyeceksiniz.
Tekkeniz düşüp keliniz görünecek.
Askerlik yapmadı diyorsunuz ya.

Rahat olun.
Bugün birliğine teslim oldu Fatih.
Çünkü “Beşiktaş’a Hizmet Vatana hizmettir.
O arttık Beşiktaş’ın Askeri’dir.
Komutanı’da Schuster.
Kısacası,
Fatih Tekke Trabzon, Emret Komutanım.

Erdem ULUS 


Erdem abimiz her zamanki gibi döktürmüş bizede imzamızı atmak düşer.


21 Ağustos 2010

Hoşgeldiniz!!!!

İlk yazımız hiç dokunmadığım quaresma ve guti transferleri olsun hoşgeldiniz..




" quaresma ve guti ile babam bile şampiyon olur."
                                                                            Y.Vural

Döndüm İşte Burdayım....

evet uzun zamandır buralara birşey karalayamıyorduk bugün itibari ile tekrardan başlayalım lig başladı avrupa macerası falan derken takımları izleme fırsatı buldum diğer sporlara baktım şimdi bunları dizelere dökmek kaldı bugün geliyor yazılar.



5 Ağustos 2010

atlanan gerçekler...

kimse söyleyemiyor yada cesaret edemiyor ama ben yazmazsam kim yazacak diye bekleyecek halimde yok. geçen hafta ilk maçlar sonunda yazdığım çıktığı için biraz mutlu ama bir o kadar da üzgünüm..bir türk takımı düşünün ki evinde oynuyor ne oynadığını bile bilmiyor yada oynadığı şeyin futbol olduğunu sana 11 şahsiyet sahada dolaşıyor ki oda ne dediğimiz bir ilk yarıda futbolda 3-5-2 gibi bir sistemle oynamaya çalışan ki bence o sistemin biteli yıllar oldu bir takıma karşı dünyanın pozisyonunu veren bir fenerbahçe var..


ilk yarı bitiyor telim çalıyor arayan en yakın arkadaşım okan...
-bu maçı fenerbahçe alırsa ben futboldan anlamıyorum
-..........
-bu çoçuklar fark yemediğine dua etsin.


bende hep suskunluk fenerbahçeli değilim ama dün akşam bir türk olarak çok güvenmiştim fenerbahçeye ülke puanı denilen meret şey yüzünden sonra aklıma geliyor hataları yazayım diyorum bunun için sabahı bekliyorum fenerbahçenin gece bursadan gol alma haberini bekler gibi.. sabah oluyor gazete açmıyorum sinirliyim çünkü spor programlarına bakıyorum aynı şeyler aynı şeyler ya kardeşim şu soruları neden kimse sormuyor diyorum..


1- fb hazırlık maçlarında ne oynamış ki ben dahil ne bekledik..
2- fb neden maçlarını 10 kişi tamamlayamıyor sorun ne neden aptalca kızarıyor bu takımın oyuncuları..
3- aykutun operasyon dediği şey alexi çıkarmaksa bırak operasyon falan yapma hocam takımda tık yok alexi çıkarıyorsun çıkar gökhanı zaten forvetsizsin gökhan bişey yapmıyor alex forvet olsun.
4- dia stoch fb ayarında topçular mı?
5- niang lugano o bu gelse bu takım düzelir mi buna kaç kişi inanır.


şimdi bu kadar sorumun ardına iliştiriyorum fb bu sene yatırım falan yapmadı acaba aziz bırakacak ta içi boş bir takım mı bırakma hayali peşinde ben fb nin rakip taraftarıyım ama fb nin olmadığı bir arenada başarılı olmak zoruma gidiyor ey fenerli uyan takımına sahip çık destek ol köstek olanları da at takımından..


bu akşam bjk ve gs den tur bekliyorum bunuda dip not olarak belirteyim.

30 Temmuz 2010

başlangıçı belli ya sonu!!!!

Dün arkadaşımla yeşil kart için uğraşıyoruz malum bu mereti çıkarmak bayağı safsatalı bir iş yok muhtarlık yok vergi dairesi yok kaymakamlık böyle devam eden bir sürü yer ama asıl önemli olan bu başvuruyu marketten hatta bakkaldan almak zorundayız. Aldık ve başladık evrakları dolaştırmaya 2 gün oldu hala bitmedi sonunda zafer edasında bir çığlık atmak nasip olması temennisiyle yarın sabah bitmiş olacak. Ama bizim konumuz yeşil kart değil tabii ki olay şöle ki futbol..


Ben iki günlük kısa geçmişimde ne kaçırdım en fazla tv de programları izlemeyi yada e bilim bahis yapmayı belki tekten yatmakta vardı ama genel olarak karda sayılırım :) neyse konum şu aslında ben marketten aldığım evraklarla olaya başladım fakat 2 akşamdır izlediğim futbolla 3 büyüklerimiz neye başlamışlar ben evraklarımı marketten aldım onlar chelsea monaco interden aldılar.. eee ne yapmışlar koca bir hiç feneri volkan ipten aldı beşiktaşı hakan galatasarayı arda.. nerde o milyonlarca avro verdiğimiz yetenekler sakın gol attı falan demesin kimse ben bişey görmedim ve bu yazımı yazdım kontra yazan destekleyerek cevap yazsın.


Çok kötü hissettim kendimi bir beşiktaşlı olarak quaresma ne yaptı sorarım size aldığı çoğu topu ezdi pen. bireysel yetenek olarak aldı yaptırdı yoksa ne oynadı delgado da o kadar oynadı işte eğer beşiktaş bu takımı orada yenemiyor ve o kadro ile çıkıyorsa bir fb bir gs bir bursa bir ts deplasmanında halimiz vahim neyse ben daha fazla konuyu açmayayım.


Yeşil kart başvuruları marketten başlamasına rağmen futbol oynamak forvette başlar ki 3 takımımızında forveti yok biran önce bu açıktan kurtuluruz inşallah türkiye olarak....

26 Temmuz 2010

f1 german!


takım emirleri deniliyor massa üzgün deniliyor arkadaş banane ben ferrariciyim yeter ya yeter artık bizde bu yarışta varız michaelden sonra adam gibi tutunamadık yada kurallar mı bizi bu hale getirdi ama artık yeter alonso veya massa hangisinin iddası varsa onun kazandığı yarışlar olması dileğiyle... bu arada alonso şampiyonluğa massadan daha yakın olduğu için alonso kazansın bundan sonra hep :)




dünden ve geçmişten fotolarla köşeyi çoşturalım dedik.

18 Mayıs 2010

Zormuş değil mi? Boğaz düğümlenirmiş değil mi?



- Hakemler hakkında konuşmayacağım demene rağmen, ilk sen konuşursan; seni ilelebet sustururlar...

- Sezon boyunca her düdükten sonra 3-4 oyuncuyla hakemin etrafını sararsan; Colman solda, Burak sağda boş kalır ve bu nedenle şampiyonluğu kaybedersin... 

- Poponla top kurtarır, ezeli rakibini küçültürsen; o top ebeden içinde kalır... 


- Haram da olsa ben kazanayım dersen, kazdığın çukura gömülürsün... 

- Akıllara zarar bir şekilde, penaltı noktasını kazan sözüm ona topçunu! hem resmi siten hem de teknik direktörün aracılığıyla korursan; futbolla pek ilgilenmediğini varsaydığımız tanrıyı bile sinirlendirirsin...

- Rakibin yerde kıvranırken, topu taca atmak yerine, dakikalarca kaleyi zorlarsan; maçtan sonra ayılır bayılırsın, su verenin olmaz...

- Yan hakemlerin bayrakları sezon içerisinde hoşuna gider ama;sezon sonu şampiyonluk yan gelir... 

- Rakiplerin haklı serzenişi alaya alıp, saygı duymayıp, gol sevincini ağlama figürleriyle kutlarsan; adamın anasını ağlatırlar...
- Beşiktaş'ı "lig şampiyonluğunu hayal eden köpek" yerine koyup balonlara bastırırsan; Beşiktaş'ın atacağı ikinci gole gebe kalırsın ve 2 dakika boyunca baloncuk üzerindeki şampiyonluğu hayal edersin...

Bunlar aysbergin görünen kısımları...

Sözün özü; mağrurlanma çakma padişahım, senden büyük Allah var...

Şimdi ise uzun uzun düşün ve hatanı kabul et...

Zormuş değil mi? İnsanın boğazı düğümlenirmiş değil mi? Şimdi biraz empati yap bakalım...
Kaybetmeyi hakettin... Ya bir de haketmeden kaybetseydin...
ergin aslan - serencebey.com

22 Nisan 2010

Çok Tesadüf Hareketler Bunlar (ÇTHB)

Malum hepimizin bildiği Çok Güzel Hareketler Bunlardan isim alıntısı yaparak konuyu girdim bu konuda yılmaz erdoğan'ın (yılmaz abimizden) affına sığınıyorum..


Reyting rekorları kıran bir program üzerinden çok konuşulan hakem hüseyin göçek'e geçmesi hiçte zor olmayacak.Fair Play ligi lideri Beşiktaş bu sene 4 kırmızı gördü ve ne tesadüftür ki 4 kırmızıyı da hüseyin göçek çıkardı. kasımpaşayla inönüde oynuyor beşiktaş son 5 dakika ernst ve ferrariyi atıyor fb deplasmanındayız son dakikakalar ernst ve toramanı atıyor yanına wedersonu da ekleyerek şimdi sorarım bu takım 30 haftalık periyotta sadece senin maçlarında mı bu kadar sert oynuyor ya da diğer hakemler beşiktaşlıda sen misin tek tarafsız? İşin ilginç başka bir boyutu ise ilk dönem takımın en iyisi diye lanse edilen ferrariyi ve türkiye geldiğinden beri terminatör denilen ernsti atıyorsun eee takımın en önemli oyuncuları olduğundan galiba fenerbahçe maçı bu sefer ferrari sakat ne zamandır varını yoğunu koyan toraman var herkes diline dolamış sen napıyorsun toramanı atıyorsun zaten terminatöre acıman yok alışkanlık yapmış sende onu atmak.


Ne diyelim hakettiler ki attın herhalde. tartışması günlerdir sürüyor zaten haksız olan futbolcular diyeni duymadım daha burada o pozisyonları koyarak kirlilik yaratmak istemiyorum zaten neti kullanan kişilerde nerede nasıl izleyeceklerini bilirler.


Yazımın sonuna doğruda Büyük sanatçı haldun boysanı yazıcam pazar akşamı maçtan sonra bence bütün beşiktaşlıların abisi olarak içindekileri söylemiştir. bazı sanatçı olduğunu sananlar gibi gizli kapaklı değil açıklamalarını bizzat kendisi yapmıştır sayın fb yönetimi sizin sanatçı anlayışınızı sitenize kadar taşıyacağınızı bilseydik inanın bize haldun abimizin panellerde ben taraftarım yönetici olmam çünkü o zaman sinirimden küfür edersem beşiktaşa zarar veririm denilen açıklamayı verirdik size panelde başka sözüde en iyi fb li özetlemesiydi ki hepimiz öyle diyoruz.
panelde ki açıklaması işte buyurun...


artık konuyu kapatırken neden geç yazdığıma değinmek istiyorum gününde yazarsam diğerlerinden farkım kalmazdı olayların durulmasını beklemek en doğru olandı ayrıca beşiktaş büyük bir taştır fazla oynamayın altında ezilirsiniz. 



18 Nisan 2010

18 nisan 2010...

Aşağıda resimlerden anlaşıldığı üzere dün 17 nisan 2010 yani 5 yıl önceki efsane maçın yıldönümüydü. Bir zamanlar bize kadıköye fenerbahçe evimizden daha iyi davranırdı 7 yıldı yanlış hatırlamıyorsam galibiyeti unutmuşlardı şimdilerde ise bazı maçlarda hakem hatalarıyla ( bu maçları yazmaya gerek yok bakarsanız kadıköydeki maçlara gözüküyor.) hatta çoğu öyle olmak üzere biten maçları görürüz.

Şimdi ben çıktım burada yazmaya aklıma şunlar geldi. o efsane maçın yıldönümünün haftası yine kadıköy bununlada kalmıyor olay kupa finali 5 mayıs (bknz. 5 mayıs 1995 yada 1996 ts-fb aykut atıyor ts şampiyonluktan oluyor .) oda enteresandır şimdi acaba başrollerinde fbnin olan bu filmde yarın fenerbahçe kupada ts mi kazanır yada ikisini  fenerbahçe mi kazanır yada ikisinide fenerbahçe mi kaybeder vs vs vs....

Öncelikle yarınla ilgili olarak iki kurt hoca bakalım hangisi daha kurt sahaya mutlaka kaybetmemek için çıkacaktır . şöyle bir durumda var yarın bjk kaybederse cl de gider yarın kazanırsa bursa şampi... olur. ne kadar ilginç bir lige sahibiz bu sene neresinden bakarsak bakalım heyecan 34. hafta 20.45 e kadar sürecek gibi çünkü son hafta bursa-bjk haftaya gs-bursa unutmadan son hafta fb-ts maçları kupada da fb-ts maçı var bu nasıl bir denklemdir ya gelsinde ruslar çözsün diyeceğim bu saatte konuyu da epey birbirine saptırdık rus demişken rus kızlarsız konuyu da kapatmayalım.

17 Nisan 2005...