21 Mayıs 2009

Son UEFA Kupası Shakhtar Donetsk'in


son uefa maçı asyada oynandı desek tam olacak....

Gelecek yıl formatı değişerek Avrupa Ligi adını alacak UEFA Kupası'nın İstanbul Şükrü Saraçoğlu Stadı'nda yapılan finalinde gülen takım Ukrayna ekibi Shakhtar Donetsk oldu. Shaktar Donetsk 25. dakikada Adriano ile öne geçti, Werder Bremen 35. dakikada Nando'yla beraberliği sağladı. Uzatmaya giden maçta 96. dakikada Jadson'un golü kupayı Lucescu'nun takımı Shakhtar'a getirdi

kısaca maç hakkında.....

Atmosfer biraz silik bir ‘rengâhenk’le karşıladı bizi. Turuncu ve yeşilin pastel uyumu azıcık olsun teselli ediyordu. Yine de ‘finale daha fiyakalı uğurlayacak takımlar neden gelmedi’ diye hayıflanmaktan kendimizi alamadık. İnsan tribünü, armonisi, cümbüşü, volümü daha görkemli bir ‘son’ bekliyordu. Ama bununla da yetinmeyi bildik. Neticede maç öncesi resmi seremoni, Werder taraftarının bitmek bilmez coşkusu ve Lucescu’nun Brezilya taifesi gönlümüze çentik atmaya yetti.
Maça Shakhthar, ‘Shakhtarinho’ gibi başladı. Top hakimiyeti gerçekten fiyakalıydı Turuncuların. Hücuma dönük tiki-takaları yakışıklı bir futbol seyrettiriyordu, ki bunu maç boyunca sürdürdüler. 20 biterken tumturaklı Alman organizasyonu ilk emarelerini gösterdi. Uzun uzun rakip sahanın parselasyonuyla uğraştılar. Onda da pozisyon değil ‘posession’ çıkarabildiler ancak. Tam oyunda kantarın kefeleri eşitleniyor derken geldi ‘Ukrayna golü’. 25’te Luiz Adriano (bu işin piri Şevçenko gibi) arkaya sızar sızmaz girdi topun dibine ve takımını öne geçirdi: 1-0. Bu sayede Lucescu’nun en sevdiği plan işlemeye başladı. İlk golü bulduktan sonra artık Bremen mızıkacıları düşünsündü. Fakat kara kara düşünen yine Lucescu oldu, çünkü 35’te Naldo’nun Pandora’nın hediyesi golü geldi. Hem de kaleci Pyatov’un o kalenin asıl sahibi Volkan Demirel’i hatırlatan sakarlığının hediyesi olarak: 1-1. Hesaplar resetlendi, oyun başa sardı yeniden.


Kadıköy’de Sambacı rüzgârı


Biz memnunduk halimizden. Alex yoktu ama Kadıköy’de yine sambacılar başroldeydi. Finalin tadı gelmeye başlamıştı. 40’da Pizzaro’nun kafası girse Lucescu’nun kafası daha da karışacaktı. Ama o kadar tilkiye gerek kalmadı. 41’de Lewandowski’nin vuruşunu Wiese enfes çıkartınca ilk yarı eşitlik ve kardeşlikle bitti.
Yine Donetsk dolaylarından bir ezgiyle açıldı devre. 50’de Wiese meslektaşının gıptayla bakacağı bir kurtarışla Werder adına direniş noktasıydı. Çok geçmeden, sık pas hataları dışında, ilk devredeki gibi Alman ekibi disipliniyle oyuna yine balans ayarı çekti. Top hala turuncuya çalıyordu ama hiç değilse sağlam kapanıyordu Bremenliler. 70 dönerken uzatma korkusu ayaklardaki cesareti törpülemeye başladı. Artık gol atan galip oyunu başlıyordu. İlk şans 78’de Pizzaro’yla Werder’e güldü, ama bu sefer Pyatov sağlam durdu. Devamında Shakhtar muhasarası tehlike yaratmayınca maç uzatmalara taşındı. E, ne de olsa İstanbul’un kuralı bu.
Bu bölümde ekstraya çıkan Shakhtar oldu. Hırvat Srna önce 92’de kaleyi yokladı sonra da 97’de Jadson’u asistledi: 2-1. İkinci kez öne geçmişti Lucescu’giller. Artık bırakmazlardı. Hele de 98’de Pizzaro’nun, 111’de Tziolis’in şutu gol olmadıktan sonra. Aldı kupayı Shakhtar. Hak ettiler doğrusu. Bir tek Bremen’in mızıkadan çok daha etkili senfonik tezahüratlarına yazık oldu.

NOT: Avrupalı bir futbolseversiniz ve UEFA Kupası finalinin izlenimlerini merak ediyorsunuz? Ne yaparsınız? Oturursunuz google çeviri motorunun başına, final hangi şehirde ise o ülkenin basınını şöyle bir tararsınız. Peki ne çıkar karşınıza? Sporun üçüncü sayfasına sıkışmış bir öykü. ‘Öykü’ lafın gelişi. Daha çok ajans haberlerinin birkaç satırla özetlenmiş ve takla atmış hali. Bu kadar ilgisizlikle biz bu tip organizasyonları hak ediyor muyuz, emin değilim. Gerçi biz yayınlanmayan finaller de biliyoruz. Buna da şükür.

* İki takımın seyircileri oluşturulan alanların yanı sıra Kadıköy’de çeşitli mekanlarda vakit geçirerek maç saatini bekledi. Werder Bremen taraftarları için Kadıköy’de deniz otobüsü iskelesinin yan tarafında bulunan alanda, Shakhtar Donetsk taraftarları için de Kalamış Parkı’nda taraftar alanı kuruldu. Bu alanlarda yiyecek ve içecek reyonlarının yanı sıra kurulan sahnede canlı müzik performansları sergilendi. Ancak Alman ve Ukraynalı taraftarlar 'Fanzone'lar dan çok Kadıköy’ün genelindeki kafe, bar ve restoranlara ilgi gösterdi. Final maçı nedeniyle Kadıköy’deki restoranlar, kafeler ve barlar da doluluk yaşadı. Kriz nedeniyke zorluk yaşayan esnaf bir günlüğüne de olsa oldukça mutlu bir gün geçirdi.

* Final maçı için Kadıköy’de ve özellikle stat çevresinde geniş güvenlik önlemleri uygulandı. Stat çevresindeki güvenlik alanına, bileti olmayan taraftarlar sokulmazken, birçok cadde ve sokağa araç park edilmesine izin verilmedi. Stadın önünden geçen Recep Peker Caddesi ile bazı yollar trafiğe kapatılırken, uygulamalar çerçevesinde oluşturulan kapalı ve kısıtlandırılmış alanlar nedeniyle Kadıköy’de trafik yoğunluğu yaşandı.

* Son UEFA Kupası finaline ev sahipliği yapan Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı, tarihi günlerinden birini yaşadı. Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Stadı’nın Asya Kıtası’nda yer alması nedeniyle, Werder Bremen-Shakhtar Donetsk finali Avrupa Kıtası dışında oynanan ilk final olarak da tarihe geçti.

* UEFA Kupası finali için kapasitesi 43 bine indirilen statta, Shakhtar Donetsk taraftarları Türk Telekom tribünü ile bu tribünün yan bölümlerindeki maraton ve Fenerium tribünlerinde yer aldı. Werder Bremen taraftarları ise Migros tribünü ve yine Fenerium ile maraton tribünlerinin bu bölüme yakın yerlerinde oturarak takımlarını destekledi. Ukraynalı taraftarlar turuncu, Werder Bremen taraftarları da yeşil-beyaz bayrakları ile tribünleri adeta karnaval yerine çevirdi.

* Karşılaşmayı 8 bine yakın Ukraynalı, 5 bine yakın da Alman taraftar izledi. Tribünlerde yer alan Türk taraftarlar da sempati duydukları takımları destekledi. İki takım taraftarları içinde Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray formaları giymiş Türk taraftarlar da yer aldı. Maçın 15. dakikası dolarken tribünler hep bir ağızdan 'Gençlik Marşı'nı söyledi.

* Kazanan takıma verilecek olan UEFA Kupası, bir törenle saha kenarındaki yerine konuldu. Fenerbahçe’nin eski futbolcusu 'Sinyor' lakaplı Can Bartu, kupayı teslim alarak saha kenarında hazırlanan masanın üzerine bıraktı.

* Maç öncesi seremoni muhteşemdi. Werder Bremen ve Shakhtar Donetsk formaları giymiş iki grubun davul şuvunun ardından müthiş görüntüler vardı. Önce ucunda takım flamalarının bulunduğu klasik açılış seremonisi balonları uçuruldu, İlk kez gerçekleştirilen bir uygulamayla çocuklar ilk 11'i temsilen sahaya dizildiler. Takımların sahaya çıkması sırasında, büyük ekranda iki takımın formalarından oluşan bir geri sayım gerçekleştirildi. Böylece son UEFA Kupası finaline yakışır bir tablo oluştu.

* Final maçına yerli ve yabancı basın mensupları büyük ilgi gösterdi. 420’si basın tribününde, 120’si de sahada foto muhabiri olmak üzere toplam 540 medya mensubu karşılaşmayı takip ederken, saha dışı ve saha içi televizyon yayınları için de 450 kişi görev yaptı. UEFA Kupası finali tam 63 ülkede naklen yayınlandı. Televizyonların yanı sıra uluslararası 30 radyodan da naklen verilen karşılaşmada, naklen yayın için 29 kamera kullanıldı.

(alıntılarla beraber güzel bir uefa yazısı)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder